Nadia’nın katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Cinayet, geçen yıl 12 Ekim’de Denizli’nin Pamukkale ilçesinde ikamet eden çiftin evinde işlendi. Afganistan uyruklu Sabour Sakhizadeh (21) sevgilisi Afganistan uyruklu Nadia Noori’yi (30), yediği pilava fare zehri katarak öldürdü. Sakhizadeh daha sonda cesedi bir battaniyeye sararak el arabası ile iki kilometre taşıdı, Cumhuriyet Mahallesi’nde yol kenarındaki boş bir arsaya bıraktı. Katil cesedi taşımak için 15 yaşındaki Afganistan uyruklu N.K.’dan yardım aldı.
‘MAHKEMEDE İNTİHAR DEDİ’
Ceset, bölgede yaşayan ve çalışanlarını evlerine bırakan Denizlili bir işletmecinin yol kenarındaki battaniyeyi fark etmesi ile bulundu. Daha sonra yürütülen soruşturmada iki kişinin el arabası ile cesedi taşıdıkları kamera kayıtlarından tespit edildi.
İlk olarak N.K. ardından da Sabour Sakhizadeh gözaltına alındı. Sakhizadeh polisteki ifadesinde cinayeti itiraf ederek ayrıntılarıyla anlattı. Fakat yargılama sırasında cinayeti işlemediğini, polis baskısı ile ifade verdiğini, karısının intihar ettiğini öne sürdü.
“BEN BİR ŞEY YAPMADIM”
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmada her iki sanık da hazır bulundu. Katil zanlısı Sakhizadeh’in yakınları da salonda duruşmayı izledi. Karar duruşmasında savcılık ‘kadına karşı öldürme’ suçlamasıyla sanığın ağır tahrik ve iyi hal indirimlerinden faydalanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını yönünde mütalaa verdi.
Katil zanlısı Sabour Sakhizadeh son savunmasında, “Ben bir şey yapmadım. Daha önce üç kez Afganistan’da bir kez de Türkiye’de intihar girişiminde bulunmuş. Midesi yıkanarak kurtulmuş. Canımdan çok sevdiğim kişiyi nasıl öldüreyim? Ona her şeyimi verdim. Bana yaşını yalan söylemiş ve daha önce evlenmediğini söylememişti. Eski eşi arayınca evlendiğini öğrendim. Daha sonra üç çocuğu olduğunu öğrendim. Ailem ayrılmamı istedi. Gözüm kör olmuştu, bırakmak istemedim” dedi.
“DEMİR TAŞIDIĞIMI SANIYORDUM”
Katil zanlısına cesedi taşımakta yardım etmekle suçlanan N.K. ise savunmasında, “Benim suçum yok. Ben bilmeyerek taşıdım. Demir taşıdığımı sanıyordum. Sarılı haldeydi, içinde insan olduğunu bilmiyordum. ‘Demir var depoya götüreceğiz’ dedi. Paraya ihtiyacım vardı, gidip yardım ettim” diye konuştu.
Sabour Sakhizadeh’in avukatı, müvekkilinin üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin dosyada hiçbir somut delil bulunmadığını öne sürdü. Genç kadının ölüm saati ile sanığın eve gelişi arasındaki süre içinde yemek pişirilip yenilemeyeceğini savunarak, bu durumun kabul edilemeyeceğini söyledi. Müvekkilinin beraatine karar verilmesini, cezalandırılması durumunda ise lehte olan tüm hükümlerin uygulanmasını istedi.
N.K.’nın avukatı da yardımla suçlanan şüphelinin gerçeğin ortaya çıkmasını engelleme durumu olmadığını, gizleme eyleminin gerçekleşmediğini, maddi olarak suçun şartlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından kararını açıkladı. Katil zanlısı Sakhizadeh ‘kadına karşı öldürme’ suçundan, ağır tahrik ve iyi hal indirimleri uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. N.K. hakkında ise ‘suç delillerini gizleme’ suçundan 2 yıl hapis cezası verildi. Sanığın yaşının küçük olması nedeniyle cezası yarı oranında 1 yıla düşürüldü, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi.
Yargılama sonunda Sakhizadeh’in duruşmayı takip eden yakınları adliye koridorunda sinir krizi geçirdi. Ağlayan ve kendini yere bırakan annesi uzun süre sakinleştirilemedi.