ABD Yunanistan’ın ardından Kıbrıs’a da askeri yığınak yapacak… Bu neyin hazırlığı…
ABD’nin Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander, pazartesi günü Lefkoşa’da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Savunma Bakanı Vassilis Palmas ile ‘Savunma İşbirliğine İlişkin Yol Haritası’ anlaşmasına imza attı.
ABD, Yunanistan’la Ekim 2021’de imzaladığı ‘Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması’yla Türkiye sınırına kuş uçuşu 23 kilometre uzaklıktaki Dedeağaç’taki Yannuli Kışlası ve Girit Adası’ndaki Suda Körfezi’nde bulunan Girit Deniz Üssü’ne Amerikan yığınağı yapabilmenin önünü açmıştı.
GKRY ile imzaladığı son anlaşma ile ABD, Yunanistan’ın ardından şimdi de Güney Kıbrıs’a askeri yığınak yapmaya hazırlanıyor.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander, ‘İkili Savunma İşbirliği Yol Haritası’nın imzalanmasının, Güney Kıbrıs ile ABD arasındaki ikili savunma ilişkilerinde önemli bir mihenk taşı olduğunu belirterek, Güney Kıbrıs’ın Avrupa ve Doğu Akdeniz’de ABD’nin bir ortağı olduğunu ve Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu arasında köprü görevi gördüğünü kaydetti.
MSB: ‘ŞİDDETLE KINIYORUZ’
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları ise ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki anlaşmaya ilişkin, “Şiddetle kınıyoruz. KKTC’yi yok sayan ve GKRY’yi adanın tek temsilcisi olarak gören yaklaşım gözden geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.
ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan askeri anlaşmaya ilişkin sorular üzerine, Bakanlık kaynakları şunları kaydetti:
“ABD ile GKRY arasında yapılan ‘Savunma İşbirliğine İlişkin Yol Haritası’ anlaşmasını şiddetle kınıyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın da ifade ettiği gibi Kıbrıs Türk tarafının güvenliği hilafına atılan bu adımlar, ABD’nin Kıbrıs Adası’na yönelik tarafsız tutumuna zarar vermektedir. Bu kapsamda KKTC’yi yok sayan ve GKRY’yi adanın tek temsilcisi olarak gören yaklaşım gözden geçirilmelidir.
Ayrıca her fırsatta adada adil ve kalıcı barıştan söz eden ABD’nin bu tutumunu, sergileyeceği tarafsız yaklaşım ile de ortaya koymasını bekliyoruz. Adada sürdürülebilir bir çözüm için tek gerçekçi yol, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde işbirliğine dayalı bir ilişkiyle mümkündür. Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde her ne pahasına olursa olsun Kıbrıs Türklerinin güvenliğini, huzurunu ve refahını korumak için kararlılığı tamdır.”