Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı
Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız
İş dünyası, 31 Mart sonrası yeni zam ve vergi bekliyor
TÜRKİYE 31 Mart yerel seçimleri için gün sayarken, iş dünyası da gözünü seçim sonrası girilmesi beklenen “Uzun seçimsiz koridora” dikmiş durumda.
130’dan fazla ülkede operasyon yürüten İstanbul merkezli bağımsız pazar ve kamuoyu araştırma şirketi AGS Global tarafından Türkiye’nin önde gelen sanayi ve ticaret şehirlerinde 211 iş insanıyla gerçekleştirilen araştırma, iş dünyasının seçim sonrası ekonomiden beklentilerini yayınladı.
Araştırma kapsamında katılımcıların yüzde 46’sı 31 Mart seçimlerinden hemen sonraki periyotta Türkiye ekonomisi için her şeyin daha kötü olacağını düşünürken, iyimserlerin oranı ise yüzde 17,1 olarak öne çıkıyor.
Her 3 iş dünyası temsilcisinden biri ise “Her şey aynı kalır” diyor. İyimserlerin kısa vadede beklediği düzelme göstergeleri; faizlerde dengelenme (%86,1), finansmana erişimin kolaylaşması (%50), daha akılcı teşvikler (%47,2) ve daha güçlü bir iş yapma ortamı (%44,4) olarak öne çıkarken, yabancı yatırımcı artışı bekleyenler ise katılımcıların 3’te birini oluşturuyor.
İstihdam artışı iyimserlerin en az atıf yaptıkları unsur (%16,7) olurken, depreme karşı daha dirençli kentler yine 5 iş dünyası temsilcisinin sadece 1’inin (%22,2) iyimserlik sebebi.
Türkiye ekonomisi için kısa vadede iyimserlik beslemeyenlerin en çok vurgu yaptıkları nedenler ise yeni vergiler (%80,4), yeni zamlar (%74,2), kur artışı (%73,2) ve enflasyon artışı (%68) olarak kaydediliyor.
Bu başlıkları; hukukun üstünlüğü ile ilgili sorunlar (%61,9) takip ediyor. En az vurgu yapılan hususlar ise iktidar ya da muhalefet partilerinin kazanma senaryosu ve yerel seçimlerin ekonomiyle ilgisinin olmaması.
Araştırmaya katılan iş insanlarının %63’ü 31 Mart seçimleri sonrası sektörü ve işi adına köklü bir değişiklik beklemediğini ve ümitli olmadığını söylerken, %37’si ise daha ümitvâr.
Diğer yandan, iş insanlarının önümüzdeki dönemde en çok zorlanmayı beklediği başlıklar ise enflasyon (%77,3), işçilik maliyetleri (%59,7), finansmana erişim (%48,3), iç pazarda durgunluk (%48,3) ve finansman maliyetleri (%45,5) olarak öne çıkıyor.
Zorlu gündem içerisinde en az vurgu yapılan başlıklar ise hedef pazarlarda jeo-politik tansiyon ve sınırda karbon vergisi olarak öne çıkıyor.
Kadir OK